Bisiklet ya da popüler olmayan eski adıyla velespit motorsuz veya elektrik motorlu, iki veya üç tekerlekli, pedallı, (bazen elektrik motor destekli) insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracıdır. Ulaşım ve eğlencenin yanı sıra bisiklet sporunda da kullanılır. BMX, Dağ bisikleti, şehir (hibrit) bisikleti, tandem (çift kişilik bisiklet), tur bisikleti, yol bisikleti gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz, elektrikli türleri bulunmaktadır.

Bisikletin Tarihçesi

2AWMCKW Wheels and wheeling; an indispensable handbook for cyclists, with over two hundred illustrations . ders without extraneous aid, but these carriages canhardly be regarded as predecessors of the cycle.They are interesting, however, as showing that for aconsiderable period it has been thought that mancould, by means of some mechanical contrivance, pro-pel himself quite as well as he could be drawn orcarried by other forces or objects. Curiously enough,as it would seem, but commonly enough as experienceproves, his first efforts to attain the desired end weremost laborious, and the results were com

Bisiklet, tek bir mucit tarafından icat edilmemiş, tarih içerisindeki pek çok farklı çabanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Leonardo da Vinci’ye ait olduğu ileri sürülen 1492 tarihli bir bisiklet karalamasının, 1960’larda Codex Atlanticus’a eklenmiş sahte bir çizim olduğu anlaşılmıştır. 1790’larda icat edilen vélocifère veya célérifère isimli hızlı at arabası aracı, bisikletin atalarından biri olarak kabul edilmez.
Binicisi tarafından itme gücü sağlanan iki tekerlekli ve kanıtları tartışmalı olmayan ilk taşıt, Alman Baron Karl von Drais de Sauerbrun tarafından icat edilmiştir. Drais, 1817 yılında aracını 14 km. boyunca kullandı ve 1818 yılında Paris’te sergiledi. Von Drais, aracını Laufmaschine (koşu makinesı) olarak adlandırdı. Tahtadan yapılmış aracın sabit bir gidonu vardı, fakat hareketi sağlamak için pedalları yoktu. Binici, ayakları ile yerden güç alıyor, bir denge tahtası binicinin kollarını destekliyordu. Zamanla bu isim yerine draisienne ve velosipede isimleri daha popüler hâle geldi. Draisienne, günümüzde birçok dilde tren rayları üzerinde ray boyu kas gücüyle hareket eden aletler için kullanılır. Von Drais aracının patentini aldı, ancak kısa sürede kopyaları Avusturya, Birleşik Krallık, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi pek çok ülkede türedi.
Londralı Denis Johnson, von Drais’in koşu makinesinden bir adet satın aldı ve İngiltere’de patentini alarak geliştirdi. 300 adet üretip “yaya at arabası” adıyla piyasaya sürdüğü araç, “hobi atı” adıyla ünlendi. Karikatüristler, bu aracı “züppe atı” olarak tanımlıyor ve yoldan geçenler, binicilerle alay ediyorlardı. Hobi atının sadece düzgün yollarda rahatça kullanılabilmesi, emniyet endişelerini gündeme getirdi ve araç, altı ay içerisinde gözden düştü. Drais ve Johnson’ın çabaları, iki tekerlekli bisikletin hareket hâlinde iken dengede kalabileceğini ispatlasa da sonraki 40 yıl boyunca çalışmalar üç ve dört tekerlekli bisikletler üzerinde yoğunlaştı.
İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi “Michaux Company” tarafından yapılmıştır. Yılda 140 bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi, dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800’lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimine destek vermiş ve 1871’de imal edilen bisikletler, Almanya ile o zaman yapılan savaşta kullanılmıştır.
Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya’da eşit çapta tekerlekleri olan komple kadrolu, bilyalı ve millî bisikletlerin yapılması takip etmiş, ardından da ortadan katlanan portatif bisikletler piyasaya çıkmıştır.
İrlanda’da 1888 yılında havalı plastik bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800’lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’daki bisiklet fabrikaları, bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunun gelişmesine önayak olmuştur.
II. Dünya Savaşı’nda Avrupa ülkeleri, bisikleti ordu süratinin artırılması için askerî amaçla kullanmışlardır.

Kullanım amaçları

Bisikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırılabilirler. Teker çapı ne olursa olsun, ince tekerlekli ve daha nahif yapılı, asfaltta kullanıma yönelik yapılmış bisikletlere yol bisikleti denir.
Gene tekerlek çapı 622 milimetre (24,5 in) ya da 559 milimetre (22,0 in) olmasına bakılmaksızın (genellikle 559 mm olur), sağlam gövdeli ve dayanıklı parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin kullanılmasına izin veren bisikletler araziye uygundurlar ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ bisikletlerinin ön süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu, süspansiyonsuz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve olup-olmamasına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.
Teker çapı 622 milimetre (24,5 in) ya da 559 milimetre (22,0 in) ve son zamanlarda da 622 milimetre (24,5 in) ya da 584 milimetre (23,0 in) olarak üretilen bazı bisikletler, uzun yollarda kullanılmak üzere üretilirler. Bu bisikletlerin ön ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları vardır. Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Tek amacı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşımak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir.
Teker çapı Türkiye’de 28 inç (710 mm), Fransa, İtalya, İskandinav ülkeleri gibi bölgelerde ise 650B olan bazı bisikletler vardır ki bunlara şehir bisikletleri denir. Bu bisikletlerin çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri, dinamolu ışıklandırma sistemleri vardır. Avrupa’nın pek çok yerinde genç-yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir yerden bir yere gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri kullanırlar.
Asıl amacı akrobasi ve bâzı özel yarışlar olan, sağlam yapılı ve 20 inç (510 mm) tekerlekli bisikletlere BMX bisikletleri denir. Bu bisikletler 1980’li yıllardan itibaren ortaya çıkmış ve bütün dünyada popülerlik kazanmışlardır.
İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade eden bisikletlere tandem denir. Tandemler, uzun turlardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda kullanılabilirler.
Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bazı durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade eden bisikletlere yatay bisiklet denir. Yatay bisikletler Türkiye’de yaygın değildir. Yatay bisiklet kelimesi bile bilinmemektedir.
Sadece tek bir tekerleki olan bisikletler de vardır. İki tekerlek karşılığı kullanılan İngilizcesi “İngilizce: Bicycle” olan bisiklet, tek tekerlekten oluştuğu için İngilizcedeki “İngilizce: Unicycle” kelimesinin karşılığı olarak unisiklet kelimesiyle tanımlanmaya başlamıştır. Eskiden sirklerde gösteri amacıyla kullanılan unisikletler, son yıllarda sokak hareket yarışmalardan unisiklet basketbolu, hokeyi ve dağ unisikleti mânâsına gelen “muni” kategorilerine kadar geniş bir alana yayılmış ve giderek dünyada popülerlik kazanmışlardır. Tek tekerlekli bisiklet, yani unisikleti kullanmayı öğrenmek, normal bisiklet kullanmaktan farklıdır.
Elektrikli bisiklet motorda ve pilde yeni teknolojiler sayesinde fiyat ve kulanım kolaylığı getirerek bisikleti daha çekici hale kılmaya başlamıştır. Bu yüzden daha uzun mesafeler bisikletle terlemeden ulaşılabilir hale gelmiştir. Buna ek olarak sıkışık trafikte araba içinde hareketsiz yolculuk yerine, daha hür, daha sosyal, daha sağlıklı, daha ucuz ve daha çevreci bir seçenek sunması gibi nedenler elektrikli bisikleti daha çekici hale getirmiştir. Kanunun bisikletin hızına ve motor gücüne koyduğu kısıtlamalara uyabilmek ve kullanım kolaylığı için elektrikli bisikletlerde hız ve pedal gücü ölçen, motor yardımının oranını ayarlayan aygıtlar da sistemin parçası olabilir.

İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler. Bazıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar sağlamdır. Elektrik motor destekli olanları yüklü iken bile zorlanmadan trafiğe de uyabilir. İki veya üç tekerlekli modelleri vardır.
Katlanabilen bisiklet uzunca bir seyahatin ilk ve son kısımlarında kullanmak için, motorlu taşıtta beraber götürülebilme kolaylığı amacıyla daha az yer kaplayacak şekilde kolayca katlanıp, varınca da kolayca açılıp binilebilen bisiklet çeşitlerine denir.
Scooter ya da “kick bike” denilen iki tekerli, oturaksız, bir ayakla üstüne yere yakın basılıp bir ayakla yeri iterek binilen bisiklet çeşitleri de vardır. Daha kısa ve yokuşsuz asfaltlı mesafelere uygundurlar.