Trafik ve trafik çarpışmaları ülkemizin en önemli sorunlarından birisidir. Yıllardır sürüp gitmekte ve kanıksanmış bir sorun olarak da büyümeye devam etmektedir. Trafik çarpışması ve sonrasında yaşananlar, her gün ortaya çıkan çözümsüzlükler ise azalacağına, her geçen yıl daha da artıyor. Trafik çarpışmaları sonrası özellikle adalet, sigorta, rehabilitasyon ve yargı sistemi trafik mağdurlarının yaşam kalitesinin düşmesine neden oluyor.
Biz trafik kazası demiyoruz çünkü “kaza” kelimesi baştan affetmeyi öngörüyor. Oysa yaşananların hepsi dikkatsizlik ve sorumsuzluk nedeni ile meydana geliyor. Kırmızı ışıkta geçerseniz, bir çarpışmaya neden olursunuz, hızınızı kontrol edemeyecek şekilde artırırsanız, istenmeyecek sonuçları ortaya çıkarırsınız, en basit önlem olan emniyet kemerinizi takmazsanız, çarpışma sırasında yaralanma ya da ölüm riskini %40-%65 oranında artırırsınız ve birisine çarpıp kaçarsanız “bir insanın yaşam hakkını elinden alırsınız”. Biraz dikkat etsek, önce kendi güvenliğimizi düşünsek, kendi sorumluluğumuzu anlasak ve bizim başımıza gelmez demesek belki de yollarda bu kadar çok kayıp vermeyiz.
Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dünyada güvenli yolların hala sağlanamaması ve yol kayıplarının-yol yaralanmalarının önüne geçilememesi bizim ülkemizin olduğu gibi tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri.
Kimdir Trafik Mağdurları?
Trafik mağdurları, trafik çarpışmaları sonucu oluşan çok büyük bir topluluktur. Din, dil ve ırk ayırt etmeden, genç yaşlı dinlemeden, ölen, yaralanan, sakat kalan ve geride kalanlar topluluğu. Dünyada, ülkemizin her tarafında ve neredeyse artık her evde…
Trafik çarpışmaları ve çarpışma sonucu yaşanan sorunları oluşturan etkenler ahtapot gibi pek çok koldan oluşur. Bu sorunun ilgili kurumları da her bir aşamada farklılık gösterir. Trafik mağdurları, çarpışma sonrası her kurum ile ayrı ayrı uğraşmak ve hakkını aramak için çaba göstermek zorundadır.
Çarpışma olduğu anda hemen acil yardım gerekmektedir. Bu anda Trafik Mağdurları Sağlık Bakanlığı ile karşılaşır. Ambulans ve acil yardım sonrasında hastane tedavisi gelir. Ölümlü ve yaralanmalı çarpışmalarda polis soruşturması yapılır ve polis çarpışma dosyasını hazırlar, polis geldiği andan itibaren trafik mağdurları İçişleri Bakanlığı ile muhataptır.
Polis soruşturması bittikten sonra yargı süreci başlar ve trafik mağdurları Adalet Bakanlığı ile karşı karşıya gelir. Bu arada sigorta şirketleri devreye girer. Eğer çarpışmada yol kusuru varsa Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Belediyeler de trafik mağdurlarının muhatabı olur. Trafik çarpışmalarında en büyük sorun, çarpışma sonrasında yaşanan ve ödül gibi cezalarla sonuçlanan, mağdurların mağduriyetini daha da artıran yargı sürecidir.
Genelde yanlış yorumlanan kadermiş anlayışı, yargı sürecinde hala devam etmekte, giden gitmiş, kalanı kurtaralım düşüncesi, dava sürecinin her aşamasında kendisini göstermektedir. Özellikle “çarpıp-kaçma” artık bir alışkanlık haline gelmiş ve hakim takdirinde bir karar olduğu için de, basit bir trafik davası olarak görülmeye devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerde çarpıp kaçmak, “yaşam hakkı ihlali” olarak yargılanmaktadır. Oysa çarpıp kaçmak bir kaza değil, bilinçli olarak bir insanın yaşam hakkını ihlal etmektir. Hukuk davasında çıkan tazminatlar ise hiçbir yaptırımı olmadığı için, zaman aşımı sonunda ödenmeden yok olup gitmektedir.
Çarpışma sonrasında alınacak ve alınması gereken rehabilitasyon ve psikolojik destek sürecinde de, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı devreye girer. Bir de çarpışma sonrası sakatlıklar vardır.
Uzun, yıpratıcı ve çözümsüz bir süreçtir trafik mağdurlarının yaşadığı. Haklarımızı, bu haklara nasıl ulaşacağımızı, davamıza nasıl sahip çıkacağımızı ve haklıyken nasıl haksız duruma düşmeyeceğimizi hala bilmiyoruz. Bizim için yani Trafik mağdurları için yargı süreci kararları ve devlet desteğinin gelişmiş ülke standartlarında olmaması en önemli sorunumuzdur.
Tüm bu açıklamalar göz önünde alındığında, Trafik Mağdurları Komitesinin hedefi aşağıda yer alan isteklerin gerçekleşmesidir.
Dünya üzerinde herkes öncelikle yayadır. Her yaya güvenli yollarda erişim hakkına sahiptir. Araçlar için yapılmış kuralların içerisinde, kaldırımlar bile araçlar tarafından işgal edilmiş ve yayalar “Korunmasız Yaya” ya dönüşmüştür. Günlük yaşamda bisiklet kullanımı teşvik edilirken, yollar aynı tehlike içerisinde korunmasız yayalar ve bisikletliler için tehlike oluşturmaktadır. Tüm bu tehlikelere karşı, karar vericileri ve uygulayıcıları TRAFİK TERÖRÜNE karşı birlik olmaya çağırıyoruz.
- Trafik çarpışmaları sonrasında meydana gelen ölümler ve yaralanmaları bir ülkenin yol güvenliğini belirler. Korunmasız yayalar, bisikletliler ve Trafik Mağdurları olarak, Güvenli yollar istiyoruz.
- Yollar kamu malıdır ve insanlar arasında bir iletişim ağı oluşturur. Araçlara tanınan ayrıcalığın Yayalara tanınmasını istiyoruz.
- Yaya geçitlerinde yol hakkı yayalarındır. Bekleyen yayayı gören ilk araç durmak zorundadır Öncelikli olarak okul ve hastane gibi kurumların önündeki yaya geçitlerinden başlayarak, tüm yaya geçitlerinde acilen %100 güvenli geçiş istiyoruz.
- Yol kayıpları, yaralanmalar ve güvenli ulaşım, bir insan hakları konusudur. Trafik çarpışmaları sonucu meydana gelen ölümler ve yaralanmalar “İnsan Hakları İhlali” olarak ele alınmalıdır.
- En önemlisi de cezalar caydırıcı olmalıdır. Mevcut yasada değişiklikler yapılmalı ve ödül şeklinde cezalar uygulanmamalıdır. Verilen cezalar, mağdurların mağduriyeti daha da fazla artırmakta, trafik çarpışması davalarında kapsamlı soruşturmalar yapılmamakta ve bu da güvenilir adaleti engellemektedir. Ve Yasa Koyucuların ve de yasaları uygulayanların cezaların caydırıcı olması için yeni bir düzenleme yapmalarını, “çarpıp-kaçan”ları ve bu tip eylemlerin ikinci derecede cinayet ve ikinci derecede cinayete teşebbüs olarak kabul gören yasal düzenlemelerin yapılmasını ve uygulanmasını istiyoruz.
- Trafik mağdurlarına, uluslararası standartların sağlanması, rehabilitasyon, yargı ve sigorta konularında gerekli desteğin Devlet tarafından verilmesi talep ediyoruz.
Tüm karar verici otoritelerin ve siyasetcilerin Trafik Çarpışmalarına karşı ortak bir çalışma yapmasını, Yaklaşan seçim sürecinde, yerel seçim kampanyalarında trafik çarpışmalarının önlenmesi ile ilgili projelerin yer almasını, Devlet desteği ile her birey, kurum ve kuruluşun katılacağı ortak bir kampanya ile yol kayıplarına karşı mücadele istiyoruz…